Medine’den Medeniyete

İslam inancı, Müslümanların da medeniyetinin  başlangıcıdır. Hz. Peygamber ilk iş olarak Yesrib adını değiştirip Medine yapmıştır. Medine medeniyet, uygarlık, çağdaşlık, modern ve gelişmişliği ifade ediyordu. O dönemde İslamiyet sosyal devlet düzeni, idaresi, yönetimiyle kısaca eski Arap kültüründen çok farklı bir sistemdi. Bu sistem kabile ve bedevi yaşantısından farklı olarak yerleşik düzen, devlet yapısı içeriyordu. Türk…Continue reading Medine’den Medeniyete

Sahip Olduklarımızın Kıymetini Bilmeliyiz

Dünyaya gelişimizi bir düşünelim. Korunmaya muhtaç, çıplak masum, günahsız ve tertemiz. Bizle beraber yüzler gülüyor, büyüklerimiz önce sağlıklı olduğumuz, sonra aileye katıldığımız için çok mutlular. Hayat o andan itibaren tıklamaya başlıyor. Kendimiz hatırlamasakta büyümemizi, etrafımızdakilerin kontrolünde yavaş yavaş yol alıyoruz. Amacım büyüme evremiz anlatmak değil dünyaya nasıl ve ne şartlarda geldiğimizi biraz olsun düşündürmek. İlk…Continue reading Sahip Olduklarımızın Kıymetini Bilmeliyiz

Tek Dişi Kalmış Canavar Avrupa

Hasta adam Osmanlı İmparatorluğu bir türlü ölemedi, en azından bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Avrupa’nın hep gündeminde. Avrupalılar  Orta doğuda her zaman kendilerine bağlı kolayca yönetecekleri bir müstemleke memleket istemişlerdir. Ülkemiz için düşünceleri ne tam bağımsız, bölgesinde söz sahibi bir lider devlet ne de haritadan silinmiş bir cumhuriyettir. Canı çıktı çıkacak bir Türkiye onların işine…Continue reading Tek Dişi Kalmış Canavar Avrupa

Mehmet Akif Ersoy’u Hakkıyla Yadetmek

Akif; ümmeti ümmeti diyen peygamberin, milleti milleti diyen ümmetiydi. Vatan millet sevdalısı vakar, ciddi, serdengeçti ve cesur bir mebustu. Kuvvetli bir pehlivan öyle ki boğazı yüzerek geçebiliyor, Fatih’teki evinden kimi zamanlar Halkalı’daki Baytar Mektebi’ne yürüyerek gidiyordu. Burada M.A.Ersoy’u biyografisiyle değil milletimize bakan yönüyle değerlendirmek istiyorum. Bazı nev-zuhûr yazar müsvetteleri ekranlarda onun ve NFK hakkında ileri…Continue reading Mehmet Akif Ersoy’u Hakkıyla Yadetmek

Haçlı Ruhuna Karşı İslam Birliği

Dünya ne kadar değişirse değişsin, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin değişmeyen tek şey Haçlı zihniyetidir. Türkiye ve İslam coğrafyası olarak birleşmekten ve beraber hareket etmekten başka şansımız kalmadı. Bunun bilincinde ve şuurunda olmamız gerekmektedir. Günümüzde bu birliğe önderlik edecek tek millet yine Türklerdir. Dün olduğu gibi bu gün yine bu misyonu çok şükür taşıyan yine…Continue reading Haçlı Ruhuna Karşı İslam Birliği

Birlik ve Beraberliğin Sembolleri

İnsanoğlu tarih boyunca hep bir temsil makamı olan semboller etrafında toplanmıştır. Bunlar dini ritüeller olduğu gibi sosyal manada içerik anlamında da olabilmiştir. Spor kulübü yat kulübü stklar avcılık atıcılık kanaryaseverler okul kulüpleri kitap kulüpleri vs sıralayabiliriz. İnsanoğlu her zaman kendi ruhuna düşüncesine yakın kişilerle beraber olmayı birlikte hareket etmeyi tercih etmiştir. Bizim konumuz müslümanların birlik…Continue reading Birlik ve Beraberliğin Sembolleri

Karakteriniz Sizi Ele Verir

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz görünür rütbe-i aklı eserinde. Yaptığımız işler bizim maharetimizi ortaya koyar. Her zaman konuşmadan ziyade icraata bakılır. Bir çalışan işlerin yanlış gittiğinden bahsediyorsa o her zaman problemin bir parçasıdır. Burada karakter devreye girer. Kişinin çözüm mü yoksa problem odaklı olduğu, problemlerin üzerine mi gittiği yoksa kaçtığı mı onun nasıl bir kişilikte…Continue reading Karakteriniz Sizi Ele Verir

Ab-ı Hayat

Bütün aşkların içtiği bir ölümsüzlük suyu vardı Ab-ı Hayat. Leyla-Mecnun, Kerem-Aslı, Ferhat-Şirin bunları günümüze kadar yaşatan içtikleri bu aşk badesi idi. Meğer aşk pınarı imiş bu benim içtiğim. Ne ilk içen bendim bu pınardan ne son… İçimde her zaman iki ses vardı. Birincisi ‘vazgeç gönlüm sen bu aşktan’ diyor. İkincisi ‘pes etme! devam et! diyor.…Continue reading Ab-ı Hayat

EMPATİ

Günümüzde empati ve sempati hep karıştırılıyor. Önce bunları açıklayıp aşktaki önemini vurgulayalım. Sempatiyi şöyle ifade edebiliriz. Bir anasınıfı düşünün, bir çocuk ağlamaya başlayınca sebebine bakmadan diğer çocuklarda ağlar. Bu sempatidir. Yani onun haline bürünme hali olan sempatizanlıktır bu. Empatiyse aynı sınıfın öğretmeni ağlayan çocuğa şefkatle yaklaşıp problemin temeline inip çözüm üretir. Aşkta koruyucu hekimlik şarttır.…Continue reading EMPATİ

Kuşatılmış Yalnızlıklarımız

Hepimiz bulunduğumuz toplumda kalabalıklar içerisinde yalnızları oynuyoruz. Şöyle bir düşünelim, bizlerle beraber olan yakınlarımızla neleri tam paylaşıyor ve nelerimiz yüzde yüz ortak. Kendimizi zaman zaman muhasebe ettiğimizde yol ayrımlarımız farklılıklarımız, zıtlıklarımız ne kadar çok. Hayat ne kadar müşterek olsa da bizi biz yapan öz benliğimiz en yakınımızdakilerden bile farklılıklar gösterir. Öyle ki tek yumurta ikizlerinde…Continue reading Kuşatılmış Yalnızlıklarımız

Umudunu Yitirme

Her gün yeni bir umuttur. Bir eylemin bitişi diğerinin başlangıcıdır. Hayatımızda pek çok şey bitti dediğimizde yeniden can bulmuş daha güzel, sağlam devam etmiştir. İnancımız gereği Allah’tan umudu kesmemek hayata sımsıkı sarılmak ve mücadeleci olmak bizim şiarımızdır. Bizleri yarınlarda ne gibi güzelliklerin beklediğini olumlu gelişmelerin olacağını bilmemiz mümkün değildir. Hastalıktan sağlığa hüzünden huzura zarardan kara…Continue reading Umudunu Yitirme

Hedeflerimiz Hep Yüksek Olsun

Günlük hayatımızda, iş dünyamızda belirlediğimiz hedeflerimiz bizi zorlayan yüksek olan ancak aşılabilir olmalıdır. Unutmayalım ki dağ ne kadar yüksek olursa olsun (sarp engebeli) yol hep üzerinden aşar. Ütopik olmadan gerçekçi aşılabilir bizi zorlayan yoran hedefler şahsımızı dinamik ve zinde tutar. Tarihte başarmış insanlar hayretle baktığımız ancak başarmış kişiler. Her zaman zora talip olmuş, gayret sarf…Continue reading Hedeflerimiz Hep Yüksek Olsun

Bir Eğitim Dönemine Başlarken

Bir milletin varisleri,  geleceği o milletin çocukları ve gençleridir. Bizim bu önemli unsurlarımızı gerektiği gibi değerlendirip onların yetiştirilmesi yönünde bilhassa sosyal refahlarını düzenlerken eğitimlerini ihmal etmeden asıl o yönlerini tam manasıyla bir bütün, eksiksiz sağlamamız onlara olan sorumluluk ve borcumuzdur. Çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları yetişmiş donanımlı birer fert olmaları bizim üzerimizdeki en önemli haklarıdır.…Continue reading Bir Eğitim Dönemine Başlarken

Yardımlaşma Dayanışma Yakınlaşma

Yazımızın başlığını dikkat çekmesi için Hac ve Kurban yerine Türkçe karşılığını kullanarak vurgu yapmak istedim. Başlıktan da anlaşılacağı gibi bu ibadetlerin asıl amacı Müslümanlar hatta insanlar arasında gelir uçurumunu bir nebze olsun azaltmak ve refah seviyesini dengelemektir. “Rabbin için kurban kes” derken Kutsal Kitabımız kestiğiniz kurbanların dörtte üçünü ihtiyaç sahiplerine vermeyi hedefleyip fakirlerin de hiç…Continue reading Yardımlaşma Dayanışma Yakınlaşma

Yetişmiş İnsan Gelişmiş Toplum

Pek çok eğitim ve kişisel gelişim kaynaklarında yatırımın en sağlıklısının ve kârlısının  insan yetiştirmek olduğu anlatılır. Peki böyle kazandıran bir sisteme ülkemizde ne kadar ihtimam gösteriliyor, değer veriliyor. Eğitimli nesiller nasıl yetiştirilir? Onların altyapıları, uzun vade de dönüşümleri nelerdir, ne olmalıdır? Bütün bu suallerin cevapları aslında toplum yapısı ve tarihi ile alakalı durumdur. Öncelikle nitelikli,…Continue reading Yetişmiş İnsan Gelişmiş Toplum

Eğitimde Oto Kontrol ve Özgüven

Kıymetli dostlar kontrolsüz güç güç değildir. Her alanda güçle beraber kontrol sizde ise o sahanın hakimi de  sizsiniz demektir. Zapt edilemeyen bir güç yağmurdan sonraki sele benzer fayda yerine (sel sularının önüne ne gelirse alıp götürmesi, silip süpürmesi gibi) zarar verir. Yetiştirdiğimiz nesillerin nasıl bir öykünme (meyletme) ve evrinme  (yönelme) içerisinde olduğu biz eğitimci ve…Continue reading Eğitimde Oto Kontrol ve Özgüven

Yakamozda Ürpermek

Aylardan Kasım, günlerden cumartesi idi. Yoğurtçu Parkı hiç bu kadar tenha olmamıştı. Yürümek ne kadar da hoş ve güzeldi. Keşke o kaldırımlar hiç bitmese, zaman dursa. Aheste adımlarla ilerlerken tam da Moda burnunda karanın nihayeti denizin başlangıcı iki sevda bizim gibi kaynaşamayan ve farklı olan bu duygusallığımızı akşam ezanı kesip diriltip kendimize getirmişti. Ama başka…Continue reading Yakamozda Ürpermek

80’lerde Aşık Olmak

80’lerde aşık olmak bir destandı. O yıllar da tek iletişim küçük mektuplardı. Seven sevdiğine bir çiçek verir, diğeriyse onu kitabının arasında preslenmiş gibi kurutur saklar ve koklardı. Kendinden küçük çocuklarla haber uçurulur ve mahalleden uzak olmayan mesafelerde durulur ve önceden sıralanmış seviyeli sözler karşılıklı söylenirdi. Bu arada mahalleden bir tanıdık gördü mü… Eyvah! Yandı gülüm,…Continue reading 80’lerde Aşık Olmak

Türk’ün Tankla İmtihanı

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” (1) Aziz ve necip Türk Milleti asırlardır bağımsızlığı ve vatanı uğruna en kıymetli varlıklarını feda etmekten çekinmemiştir. Yine tarih tekerrür ediyordu tarih 15 Temmuz 2016 hain işbirlikçiler ve onların satılmış uşakları. Akıllarına hiç gelmemişti milletimizin medyamızın ve muhalefet partilerinin topyekün karşılarına dimdik duracaklarını. Bu…Continue reading Türk’ün Tankla İmtihanı

Köprüler Yaptırdım Gelip Geçmeye

Yavuz Sultan Selim köprüsü ve kazandırdıkları. Bir ülke düşünün ulaşımı çözmüş ve iki kıtayı dört koldan bağlamış. Yapılan eserlerde öyle sıradan değil her biri birer afrika ülkesi bütçesi kadar. Bir zamanlar hayal olan yatırımlar şimdilerde işten bile sayılmıyor. Çok şükür yapılan her icraat düşmanlar tarafından kıskanarak takip ediliyor. Bizim bahsimiz Üçüncü Boğaz Köprüsü (Yavuz Sultan…Continue reading Köprüler Yaptırdım Gelip Geçmeye

İki Gönlün İzdivacı

Gözlerde başlar ‘sevgi’ denen aşk meş’alesi. Zihinde olgunlaşır, yürekte yerleşir. Tüm bedeni sarar. Ortası karar fazlası akla zarar. Hayatla ilkler heyecanlı, ihtiraslı ve unutulmazdır. İlk sevdamız ilk okulumuz, ilk tanışmalarımız, ilk deneyimlerimiz. Bu bizdeki çölün suya hasreti, bitmez – bitmeyecek ruhumuzdaki sevda cenderesi. Zihnimiz de prangalar, ruhumuzda derin yaralar, kırık dökük anılar. Her neye baksak,…Continue reading İki Gönlün İzdivacı

Vav Gibi Sevilmek Bilir Kişi Raporu

Beyazıt Kültür Kitap Fuarında Bilge Karınca Yayınları Standı Önünde Bir Okuyucu İle Yayıncı Lâtif Uğurtekin Arasında Geçen Ve Sohbetin Konusu Olan Yazar Yavuz Selim Pınarbaşı’nın “Vav Gibi Sevilmek” Adlı Kitabı İle İlgili Düşünceler. Bir Okuyucu Bayan “Vav Gibi Sevilmek” Adlı Kitabın Sayfalarını Çeviriyordu. Ben Kendisine Elinizdeki Kitabı Israrla Tavsiye Ederim Dedim. Okuyucu Bayan Tavsiyenizin Gerekçesi…Continue reading Vav Gibi Sevilmek Bilir Kişi Raporu

Galata Kulesi

Kim bilir ne sevdalar, ne aşklar gördü bu Ceneviz kulesi. Haliç’e, boğaza hakim heybetli duruşu ve etrafındaki çayhaneleri ile bir buluşma yeri idi her zaman. Sevmek Sevilmek Hasret Kavuşmak Buluşmak Dertleşmek Bizi Galata’yla beraber bekleyen dinleyen ve gölgeleyen ne varsa. Sevdalıların ilan-ı aşk yeri. Sevenlerin gündemi. Ey Galata bizler gibi neler geldi neler geçti önünden.…Continue reading Galata Kulesi

Saklambaç

Aşığın gözü kör, kulağı sağırmış. Ne söyleneni duyar ne gösterileni görürmüş. Kör aşık, ancak ebe olup saklambaç oyunu oynayan ve neticesinde hiç sobelenmeyendir. Ne güzel söylemiş eskiler; Dağlar diken olmuş kervan geçirmez Yürek kebap olmuş sitem götürmez Her gönlün bir köşesinde yaralanmış, kebap olmuş bir yer vardır. Yaralı aşıkların gam yükünü taşıması zordur. Ne diyelim,…Continue reading Saklambaç

Vay Başımıza Gelenler!….

Ne hale gelmiş dünya. İnsanlar yırtıcılıkta vahşi yaratıkların üzerinde birbiriyle yarışır olmuş. Yazıklar olsun. Rabbim bizi ne için yaratmış biz ne hale gelmişiz. Artı bir tek birbirimizin etini yemenin dışında her menfii hal zuhur etmiş. Vay bee aynaları kıralım zira bakacak yüzümüz kalmamış. Bunları yazma gerekçem bilinmedik bir şey yazmak değil, var olanları dile getirmek. Gazetede…Continue reading Vay Başımıza Gelenler!….

Son Pişmanlık

Son pişmanlık fayda etmez. derler. Doğru da pişman olmak yapılan gafları devrilen çamları ve hataları idrak etmenin bir sonucu değil midir? Aşığın maşuka olan ihtimamı her zaman hata yapmaya müsait bir kişi doğurur. Bu seveni mecnun ettiğinden davranışlarından bir nebze sorumlu tutulamaz. Sakınılan göze çöp batar. Sevdiğini sık sık kırsa da seven bu sevmediği anlamına…Continue reading Son Pişmanlık

Bir Deliden Mektup

Tasavvufta temel kural Deli olmadan delik delinmez delik delinmeden veli olunmaz. Her makamın bir bedeli vardır. Velilik makamı da öyle istemekle arzuyla olmaz. İnsanın yönünü ne tarafa döndüğünün önemi çok mühimdir. Bir defa kişinin sır perdesini aralayıp hakikatler deryasına uzaması gerekir. Öyle bir kıvama gelmelidir ki beşer dışarıdan bakıldığında insanlar onu meczup zannetmelidir. İnsanların dünyevi…Continue reading Bir Deliden Mektup