Günlük hayatımızda, iş dünyamızda belirlediğimiz hedeflerimiz bizi zorlayan yüksek olan ancak aşılabilir olmalıdır. Unutmayalım ki dağ ne kadar yüksek olursa olsun (sarp engebeli) yol hep üzerinden aşar. Ütopik olmadan gerçekçi aşılabilir bizi zorlayan yoran hedefler şahsımızı dinamik ve zinde tutar.

Tarihte başarmış insanlar hayretle baktığımız ancak başarmış kişiler. Her zaman zora talip olmuş, gayret sarf etmiş başarılı şahsiyetlerdir.

Başarılı olmanın en mühim tarafı önce kendimize bir yol haritası belirleyip duraksamadan tereddütsüz hedefe kilitlenip netice alana kadar enerjimizi harcamaktan geçer.

Bilinmesi gereken her halükarda pozitif düşünmeli bardağa dolu tarafından bakmalı dünün olumsuzlukları yarınları incitmemelidir. Dün dünde kalmıştır, sadece oradaki eksiklerden notlar alıp tecrübe hanemize yazarız. Yarına müdahil olamayız lakin bu gün alacağımız tedbirler gayretler ilerisine olumlu etki edeceğinden bu günümüzü tam değerlendirip boş vakit bırakılmamalı.

Mevlana ne güzel söylemiş; “Dün dünde kaldı cancağızım şimdi güzel şeyler söylemek lazım.”

Belirleyeceğimiz hedefler bünyemize, çevremize yapacağımız işlere uygun olmalı, gerekirse daha önce konumuzla alakalı tecrübe yaşamış kişilerden tavsiyeler almalı, aynı hatalara düşmemeliyiz. Atalar sözü şöyle der; “Denenmişi denemek ahmaklıktır.” Fizikte de bir kural vardır, aynı verileri koyarak farklı sonuçlar alınmaz. Bu demektir ki bizden önceki insanların yapmış olduğu hataları yaparak başarılı olmamız mümkün değildir.

Başarmanın anahtarı kendimize, ekibimize güvenmek iş bölümü yapmak acil çözümler üretmek ve her durumda bir a,b,c  planlarımız olmalıdır. Bir işe başlamadan önce tam araştırma yapmalı, kar ve zararını iyi hesaplamalıyız.

Başarısız insanlar; bilmediği işe girenler, hesapsız hareket edenler ve kazancından çok harcayanlardır.

Yüksek hedefleri tutturduğumuz, başarıyı paylaştığımız güzel günler dilerim. Sağlıcakla kalınız.