Yakamozda Ürpermek

yakamoz

Aylardan Kasım, günlerden cumartesi idi. Yoğurtçu Parkı hiç bu kadar tenha olmamıştı. Yürümek ne kadar da hoş ve güzeldi. Keşke o kaldırımlar hiç bitmese, zaman dursa. Aheste adımlarla ilerlerken tam da Moda burnunda karanın nihayeti denizin başlangıcı iki sevda bizim gibi kaynaşamayan ve farklı olan bu duygusallığımızı akşam ezanı kesip diriltip kendimize getirmişti. Ama başka bir boyuta geçiş. Işıl ışıl kıvılcımlı dalgalar da kıpırdanan Marmara da ki o canım yakamoz bir esinti bir bakır kızıllığı ufukta bir kararma gri kül rengi. ’’Üşüdün mü?’’ dedim. “Biraz’’ dedi. Ceketimi verdim. Öylece kaldık bir resim gibi;  yakamoza bakarak.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir