Pek çok eğitim ve kişisel gelişim kaynaklarında yatırımın en sağlıklısının ve kârlısının  insan yetiştirmek olduğu anlatılır. Peki böyle kazandıran bir sisteme ülkemizde ne kadar ihtimam gösteriliyor, değer veriliyor. Eğitimli nesiller nasıl yetiştirilir? Onların altyapıları, uzun vade de dönüşümleri nelerdir, ne olmalıdır? Bütün bu suallerin cevapları aslında toplum yapısı ve tarihi ile alakalı durumdur. Öncelikle nitelikli, eğitimli yetişmiş insanlarla örgün bir toplumun refah düzeyi sosyo ekonomik yapısı da buna denk oranda gelişir.

Ekonomik bağımsızlığını elde etmiş eğitimli, donanımlı ve insancıl ferdlerden müteşekkil bir toplumda kavga, arbede, cinayet  anarşisine rastlanmaz. İnsan olma formasyonunu almış gençler toplumuna daha hakkaniyetli, eşit, sorumluluk duygusu içerisinde yaklaşır.

Gelecek nesillere vatan sevgisi, bayrak sevgisi birlik beraberlik sevgisi aşılanıp bebeklikten formatlamalıyız. Bu aziz vatanın yıllarca durumunu oryantalistler tarif etmişler bizlere de onların yazdıklarını okumak kalmış. Ancak artık bizim ve bizim gibi düşünen insanlarımızın harekete geçip kendi insan programımızı millileştirip dokumuza uygun bir yazılımla insanımıza adapte ederek Milli Türkiye Gençliği yetiştirirsek dışardan gelecek taarruz, müdahale (Siyonizim Masonluk vesair sapkın benzeri akımlar) ve girişimlerin önünü keseriz.

Eğitimin temelinde kişilik, şahsiyet, sorumluluk, görev alabilme vicdan ve maneviyat olursa sonrası ki birbirimizin şahsına fikirlerine, haklarına tecavüz etmeden kardeşçe, paylaşarak yaşamak çok daha kolay olur.

İnanın müsbet ilimlerin (matematik,fizik ,kimya) yanında insanımıza yalan söylememeyi, kul hakkından kaçınmayı en önemlisi Allah korkusunu yerleştirirsek (kişinin vicdanı avukatı değil savcısı olmalı) bu günlerde düştüğümüz durumlara bir daha düşmeyiz.

Doğru dürüst güvenilir yöneten ve yönetilen kaliteli insanlardan mürekkep bir toplum her sağduyulu ferdin hayalidir.

Rabbim bizlere kaliteli insanlardan örülü bir toplum nasip etsin…