Toplumsal Gelişim Kişisel Gelişimle Başlar

Toplumu bir halıya benzetirsek, bireyler onun ilmekleridir. Halıyı ilmeklerin meydana getirmesi gibi, toplumu da bireyler oluşturur. Bir yapıyı oluşturan unsurlar ne kadar kaliteli ve sağlam olursa oluşum o denli dirençli ve kalıcı olur. Fertleri kaliteli, kültürlü, onurlu ve kişilikli yetiştirebilirsek toplumumuz o kadar geleceğe hazır ve dinamik hale getirebiliriz.

Bir duvarın örülmesi gibi toplumu örgünleştirirken tek tek kişilerle ilgilenmek ve bu doğrultuda toplum mühendisliğini işletmemiz kaçınılmazdır. Toplum içerisinde yaşayan insanların kabiliyet ve karakterlerine uygun açılımlar yapılarak onları başarılı olacakları sahaya yönlendirmek şarttır.

Gelişmiş toplumları incelediğimizde kişilerinin de sağlıklı, uyumlu, eğitimli bireyler olduğunu görmekteyiz. Aslında kendi toplumumuza bir rol model toplum arayışına girmemize gerek yok, geçmiş tarihine bakmamız yeterlidir. Bizim tarihimizde yaşayan ecdadımızın sorumlulukları, yükümlülükleri, taşıdıkları insanlık adına kişilikleri bize bu konuda ışık tutacak, yol gösterecektir.

Dünyaya yön vermiş, gündemi belirlemiş bir imparatorluğun bakiyesi olarak, tarihimizi iyi okuyarak, örnek alıp ders çıkarabilsek memleketimiz inanın güllük gülistanlık olur. Sebebi atalarımızın son derece fedakar olmalarında ve birbirlerinin menfaatlerini şahsi menfaatlerinin önünde tutmaları yatmaktadır.

Küçük bir misal verelim; bu günkü coğrafya ve dünyamızla geçmişimizi mukayese açısından. Avrupa’da tarihte akıl hastaları zincire vurulurken bizim ecdadımız musikiyle tedavi etmesi. Bir Ahi’lik teşkilatı hala emsali kurulamadı. Gurabahane-i Laklakan bir çoğumuz bile ne olduğunu bilmez. Yaralı leylekleri tedavi eden vakıf.

Aziz dostlar kısacası aklımızı yerinde işletip, kendimize gelip, öze dönüp uygulamaya geçmeliyiz. İyi bir toplum olmamız için; iyi insanlar olmamız şarttır.

Saygılarımla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir