İSTANBUL’ A GÖÇ

İstanbul yüzyıllardan beri tüm dünyada önem sahibi bir şehir olmuştur. Gerek başkentlik yaptığı yıllar gerekse günümüzde bu önem hiç azalmamıştır. İstanbul’a göç, kültürel ve ekonomik gerilimlerin sonucu ve aynı zamanda onları yaratan bir olgu olarak, sosyal ve ekonomik hayatın şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Cumhuriyet tarihinin ilk nüfus sayımında 806.806 kişi olan İstanbul, günümüzde 14.657.434 nüfus sayımı ile Yunanistan, İsveç, Avusturya, İsrail, Belçika gibi birçok dünya ülkesinden daha fazla nüfusa sahiptir. İstanbul’un nüfusu 1 yılda 280.416 artarak %9,8 artış göstermiştir.

İstanbul’un 761.064 kişi sayısı ile en kalabalık ilçesi Küçükçekmece olurken, Esenyurt 742.810 kişi sayısı ile 2. sırada, 688.347 kişi sayısı ile Ümraniye 3. sırada yer almaktadır. Nüfus yoğunluğu bakımından en sakin ilçemiz 15.623 kişi sayısı ile Adalar olup, Şile ve Çatalca onu takip etmektedir. Kalabalık ilçelerdeki nüfus İstanbul’un göç aldığı şehirdeki vatandaşların bölgesel olarak yoğunlaşmasından ve ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır.

2015 yılındaki nüfus sayımına göre İstanbul dışı doğumluların iller açısından dağılımına bakıldığında çoğunluğunu; Sivas(752.289), Kastamonu(554.851), Ordu(517.808), Giresun(495.731) illerinin oluşturduğu gözlenmektedir. İstanbul nüfusunda en büyük orana tüm yıllar itibariyle Karadeniz Bölgesi’nde doğanlar sahiptir.
Asırlardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan İstanbul’un en önemli özelliklerinden biri, tarihin her döneminde göç alan bir yerleşim yeri olmasıdır. İstanbul bu özelliğini Cumhuriyet Dönemi’nde ve özellikle 1950’li yıllardan sonra da devam ettirmiştir. Bu göçler sonucunda günümüzde artık İstanbul nüfusunun üçte ikisi gibi büyük bir kısmı İstanbul dışı doğumludur. Aşırı şekilde göç alarak nüfus bakımından Türkiye’nin en büyük kenti haline gelen İstanbul, aynı zamanda nitelikli insan gücünün ve önemli yatırımların da toplandığı bir kenttir. Bu özelliklerinden dolayı demografik incelemeler açısından da İstanbul’un özel bir önemi bulunmaktadır.